14 Haziran 2013 Cuma

TOPLANTI VE GÖSTERİ YÜRÜYÜŞÜ HAKKI


Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Hakkı

1982 Anayasasının toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı başlıklı 34. maddesi şöyle:
Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.
Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ancak millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlâkın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla ve kanunla sınırlanabilir.
Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir.
****
Anayasa böyle diyor pekiyi tarafı olduğumuz ve yargı yetkisine ulusal hukukun üzerinde yer verdiğimiz Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ne diyor?
AİHM konuyla ilgili davalarda başlıca iki soruna vurgu yapıyor.
İlki, polisin barışçıl devam eden bir gösteriye kuvvet kullanarak müdahalesi. Bu davalarda AİHM gösterinin barışçıl karakterini ve kamu düzeninin de ciddi şekilde bozulmamış olduğunu tespit ederek, güç kullanmanın hakkın ihlali olduğuna karar veriyor. Yani önceden haber verme gerekliliği yerine getirilmemiş olsa bile, eğertoplantı/gösteri barışçıl bir şekilde yapılmakta ise, polisin kuvvet kullanması toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının ihlalidir deniyor.
İkincisi kolluk tarafından kullanılan kuvvetin orantısızlığıyla ilgili. Güç kullanmak, bir gösterinin çok da barışçıl olmayan karakteri göz önüne alındığında gerekli sayılabiliyor. Ancak bu durumda da kullanılan gücün orantılı olması gerekiyor. AİHM’ye göre, polisin ilk anda en yüksek şiddette gücü kullanarak gösteriyi dağıtması yine toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının ihlalini oluşturuyor. (Ayrıntılı bilgi için bkz:http://www.law.ankara.edu.tr/derg /AUHFD-60-03/AUHFD-60-03-tanyar.pdf. Ziya Çağa TANYAR,  AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İÇTİHADINDA TOPLANTI VE GÖSTERİ YÜRÜYÜŞÜ HAKKI)
****
Demokrasilerde önceden izin alınmasa bile barışçı gösteriler hukuk dışı sayılmıyor; tam tersine bunları güç, hele aşırı güç kullanarak dağıtmak hukuka aykırı kabul ediliyor.
Demokrasilerde sadece dört yılda bir oy kullanmak yeterli sayılmıyor. Halk da hukuka aykırı ya da yanlış bulduğu uygulamalara karşı, kuşkusuz şiddet kullanmaksızın, toplanabiliyor, gösteri yürüyüşü yapabiliyor. Bu anlamda;önceki gün radyosu için, dün kıyafeti için, bugün çevre için, yarın interneti için gösteri yapan kişinin davranışında, şiddet içermediği sürece, hukuka aykırılık yok. Zaten, anayasada yer alan toplantı ve gösteri yürüyüşü yapma hakkının kökeninde de bu düşünce yatıyor.
Bu hakkın uygulanmasına imkân sağlanmazsa ne mi oluyor? O Devlet, vatandaşları tarafından AİHM’ye en çok şikâyet edilen ve kendi vatandaşlarına en çok tazminat ödeyen Devlet haline geliyor.
****
Barışçıl gösteri yapanlara orantısız şiddet uygulamak ileri demokrasiyi hedeflemiş bir Türkiye’ye yakışmıyor; lütfen sükûnet, lütfen itidal…
 01.04.2012

         Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Ufuk Aydın

Hiç yorum yok: