28 Mart 2012 Çarşamba

Edvard MUNCH










Nesrin DEMİRCİ -- Tüm kitaplar benim, ben tüm dinlerdenim !

  by Edvard MUNCH ....''  nietsche  ''....


Hayat sana görünen ve senin gördüğün kadarı değil! Senin yaşadığını sandığın ve sana sunulan hayat dışında başka başka hayatlar, başka başka alemler, bambaşka varlıklar var. Ve o alemlerde başka başka canlılar bambaşka bir biçimde, senin aklının hayalinin almadığı hayatlar yaşar.
                  
Şimdi sen belki benim sana teknolojiden, bilimden, ufolardan yada uzaylılardan bahsettiğimi düşündün. Hayır canım, ben sana yaşamdan bahsediyorumKat kat yaratılmış evrenden ve kainattan. Şu gördüğün gökyüzünün üstünden, bastığın yeryüzünün altından ve baktığın denizin dibinden… Hiçbir teknolojik alet ve edevatın kullanılmadığı, sadece düşleyerek, düş kurarak her şeyi gerçekleştirmenin mümkün olduğu, Ol!.. diyerek her şeyin olunduğu, sevgi ve ışıkla yoğrulmuş bir başka yaşam biçiminden. O hayatları ve alemleri görmek, bilmek istermisin? O halde, önce içini temizle, tıpkı bir baca temizler gibi. Arındır kendini kendinden, o vakit görecek, bilecek ve hayatın sırrına ereceksin!
                              
İmkansızmı geliyor bu sana? Yok canım, mümkün değil! mi diyorsun içinden? Mümkündür canım, mümkündür. Allah ve sen istersen, şu hayatta her şey mümkündür! Sen bir kan pıhtısından insana ve insandan toprağa, maddesel-enerjisel durmaksızın dönüşüp değişip dururken, söyle bana sevgili dostum ne imkansız olabilir şu hayatta? Işınlanmak mı, telepatimi, durugörümü, astral seyahat, reenkarnasyon yoksa ruhsal şifamı?
                    
Sen Tanrı diyorsun adına, bir başkası Buda, ben Allah. Ne fark eder ki eğer özünde aynıysakaynı Allaha aynı kitaba inanıyorsak ?Deyişlere, kelimelere takılma sen, şekilci olma. Niyet önemli. Niyetin iyiyse gerisi hikaye!İster ateist ol, ister Zerdüşt, ister Budist, yine de bil ki aynıyız biz seninle, biriz.
        
Tüm kutsal kitapları okudum ben. Tevrat, Zebur, İncil, Kur’an-ı Kerim. Tüm kutsal kitaplar benim! Hz.Musa, Hz.Davut, Hz.İsa, Hz.Muhammed, hepsi benim peygamberim! BenMüslümanım, ve evet aynı zamanda Hristiyanım ve Museviyim! Yaradılanı sevdim Yaradandan ötürü. Tüm dinler benim! Ben tüm dinlerdenim!
        
Sende oku, okumadıysan eğer. Öyle okunmaz, böyle okunmaz, elleme, günah diyenlere tıka kulaklarını, hatırla ilk emri, neydi sana Rabbimin?: Oku! Peygamberimiz çarpıldı mı rahman ve rahim olan Allahın adıyla okurken? Abdestlimiydi dersin ona ilk vahiy gelirken? Namaza mı durmuştu gökten melekler inerken? Hayır! Hiçbiri değildi! Ama okudu, ve evet sonra abdest almayı, namaz kılmayı daha pek çok şeyi öğrendi ve öğretti. Yapabiliyorsan sende yap. Boynun borcu. Ne mutlu sana. Artısı var, eksisi yok. Sıkma, zorlama, kasma, vesvesye verme kendini. Zamana bırak. Herşey yoluna girecek ve olması gerektiği gibi olacak. Görecek ve hissedeceksin kiyaşamın senin hayrına değişecek.
      
Bir şeyi en iyi o konunun muhatabı bilir derlerPeki ya senin muhatabın kim? Hacılar, hocalar, şeyhler, şıhlar, mollalar, yaşam koçları, danışmanlar, astrologlar mı, yoksa Allah mı? Bir şeyi araştıracak ve o bilgiyi bir yerlerde kullanacaksan başucu kitapların, kaynakların, belgelerin olmalı önünde. Senin referansın ne? Şu yada bu yayınevi, yazarı, dergisi, gazetesi, kitabı, din adamı, internet sitesi mi yoksa Allahın sana indirdiği dört büyük kutsal kitap ve yüzlerce metin mi?
     
Tarikatlara, mezheplere inanma! Yanlış ve batıl yollara sapma! Senin başvuracağın yegane varlık ve düşünce: Allah ve Allahın kutsal kitapları! Al eline onları oku. Onları incele. Biri sana bir şey mi dedi, bir şey mi sordu? Kafanmı karıştı bilgi kirliliğinden? O hoca ne demiş, bu zat-ı muhterem ne söylemiş, bırak tüm bunları bir tarafa, aç bak kitabına hemen, Allah ne diyor sana, sen asıl onu öğren.
     
Hangi kul, hangi kulca yazılmış kitap sana, seni ve bilmek istediklerini Allahtan daha iyi anlatabilir? Oysa tüm kutsal kitaplar ve metinler Allah kelamıdır. Herhangi bir kul onları ancak kendince, zekası, bilgisi, kapasitesi elverdiğince yorumlayabilir. Tıpkı senin gibi! Yorumlara takılma sen, yorumlarda kaybolma. Senin yoruma değil, gerçeğe ihtiyacın var. Ve gerçek yalnız Allahın sözleridirSenin referansın dayanağın sadece ve sadece Allahındır, kitabındır!     
Elbette takılırsan inandığın güvendiğin, veli saydığın, ilim irfan sahibi kişilere danış, ama yüreğinin sesine kulaklarını tıkama. Düşlerini, rüyalarını görmezden gelme. Aksine rüyalarını izle, düşlerini takip et. Nerden biliyorsun, belki o düş sana bambaşka bir şey müjdeleyecek. Belki o rüya seni alıp bambaşka boyutlara, varlıklara götürecek.    
Hayat sana görünen ve senin gördüğün gibi değil! Farklılıklara saygı göster, hoşgörülü ol. Her duyduğuna gördüğüne inanma kabul ama sen yinede herkesi dinle. Belki senin o an dinlediğin bir melektir insan kılığında belki de şeytan, masum ve gülümseyen bir yüzün altında. Belki de Hızırdır babaannenin dediği gibi yetiş Yarabbi diye haykırdığında uzanan bir dost eli sana.Bilemezsin. Ama hissedersin canım, senin için kim-ne iyi, kötü hissedersin. Hislerinden korkma, kaçma, kaçınmaBazen zordur içindekileri kelimelere dökmek. Kendine bile izah edemediğin şeyler vardır. Öyle zamanlarda hislerinin sendeki yansımalarını takip et. Nerelere, nasıl değiyor duyumsamaya çalış. İçinden bir ses sana bir şeylerin ters gittiğini söylüyorsa bil ki bir şeyler terstir. İçinden bir ses sana bir şeyleri yapmamanı yada birilerinden uzak durmanı fısıldıyorsa emin olana değin o işi yapma! O kişiden uzak dur! Bil ki o işte de o kişide de bir terslik vardır. Senin içimden gelen ses dediğin o ses sana Allahtan bir armağandır. Tamam kabul her dediğine aldırma ama o sesi de asla ve asla susturma, bastırma!
     
Sıkıntılı günlerdenmi geçiyorsun? Geç, gitsin anasını satayım. Eşin, dostun seni aldattı, sevdiklerin seni sattı, güvendiğin dağlara kar yağmakla kalmadı üstüne bir de çığ düştüde sende altındamı kaldın? Olsun varsın, kal! nasılsa ayağa kalkarsın. Hastamısın? Yapayalnız, kimsesiz, itten aç, yılandan çıplakmısın? Açıktamısın? Yoksunmusun düşlediklerinden? Ayrımısın sevdiklerinden? Kızgın, kırgın, öfkelisin beklide birilerine, bir şeylere yada bizzat kendine ve hayata? İntiharın eşiğindenmi döndün? Utanma, üzülme, ölüm de olsa sonunda ağlama.Allah büyüktür! de dostum. Her şerde bir hayr vardır! de. Kimseler tutmuyorsa Allah tutar ellerinden ! Yok hissedemiyorum diyorsan, o zaman sen tut kendi ellerinden, kaldır kendini düştüğün yerden, yürüt kendini yeniden. Düş yeniden yollara ve yolculuklara! Yolda yolculukda senin, eller hancı ama yolcu sensin ! Bu yol senin yolun. Sonuna dek yürüyeceksin! Hiç kimse ve hiçbirşey seni yolundan döndürmesin. Bil ki bugün olduğun insan ve yaşamakta olduğun hayat ve yarın olmakta olacağın kişi ve yaşam için, sen şu an tüm bunları yaşamalısın. Darılma seni incitenlere, kızma sana ihanet edenlere, öfkelenme seni aldatanlara. Bilakis şükret her şeye, herkese teker teker teşekkür et! Çünkü sana düşmanca davranan, senin deyiminle seni sırtından vuran tüm bu alçak ve hain insanlar gerçekte senin antagonistlerindir ve onların sana yaşattıkları bu tatsız olaylar senin yaşam yolculuğunda kişisel menkıbeni yükselten, seni olgunlaştırıp sana değer katan şeylerlerdir.
     
Ben sana hayatı tozpembe gör demiyorum dikkatini çekerim, olduğu gibi gör diyorum.Dolap beygiri değilsin sen. Ders çıkart tüm deneyimlediklerinden. Biliyorum kolay değil bunu yapmak. Ama zor da değil. Dene! Affet herkesi ve her şeyi. Allah affetsin deme. Allah zaten affeder yürekten tövbe edeni. Ama en zoru nedir bilirmisin dostum? En zoru, insanın kendini affetmesidir. Sen önce kendinden başla affetmeye. Hataların, günahların, yaptıkların ve yapabilecekken yapmadıkların, kendine ve başkalarına yaşattıkların için kendini bağışla. Önce kendinden özür dile.
   

İstiyorsan bu gece otur bir güzel tövbe et evinde, secdeye dur. İnancın herneyse, seni ne rahatlatacaksa öyle yap. Kimin kimsen yoksa gidecek sığınacak, Allaha sığın. Kimselere ağlayamıyorsan Allaha ağla. O seni dinler. O seni anlar. O seni sarıp sarmalar.
    
Affet Allahım! de. Beni affet! Belki sen affedersin beni ama ya ben, peki ben kendimi nasıl affedeceğim kendime yada başkalarına yaptıklarım için? diye sor ona. Bana yardım et! de, yardım iste. Bundan sonra daha iyi, daha güzel bir insan olacağım! Düşler kuracağım, düşlerimin peşinden yol alacağım! Günlük hayatın getirdiklerinin rutininde kaybolmayacağım! diye söz verkendi kendine. Bana akıl fikir ver, yol göster, mesaj yolla diye dua et Rabbine. Sonrada otur bekle.
   
Facebooktan, msn den, cep telefonundan mesaj bekler gibi bekle. Mesajlar da fikirler de sana gelecektir. Bazen bir insanın ağzından dökülen cümlelerde, bazen rastgele kapağı açılan bir kitabın herhangi bir satırında, bazen internette sörf yaparken öylesine tıkladığın bir sayfanın duvarında, bazen radyoda çalınan bir şarkının dizelerinde, bazen uykuda düşünde, bazen bir çocuğun yüzünde aradığın ve ihtiyacın olan her şey sana ulaşacaktır.
     
Allahın ve yaşamın öğretme metodları farklıdır. Başına gelenleri ve hayat denen bu sınavda neden sınava tabi tutulduğunu anlamaya çalışmaktan yoruldunmu? Çalışma o zaman. Anlamaya çalışma, bir kez de kabullenmeyi dene! Direnme. Teslim ol hayata! Suya bırakır gibi, uykuya düşe dalar gibi, bir sevgilinin koynuna girer gibi bırak kendini yaşama ve hayatın sana sunduklarını almaya hazır ol! Varlığının anlamını yitirdiği noktada anlamlısın, yaşadığın anın tadını çıkar ve huzur bul. Unutma, ruhun ve karnın birbirine kumadır. Yaşamda mutlu olmak istiyorsan eğer, ruhunu ve karnını birlikte doyur. Yaradanın ve yaşamın senin için bıraktığı izleri takip et. O izler seni bilmek ve görmek istediğin gerçeklere götürecek. Aşkla sev hayatı, kendini, insanları, doğayı, hayvanları. Aşkla bağlan her şeye. Bil ve inan ki; aşkın ateşi bir gün gözündeki perdeyi yok edecek, işte o vakit tüm gizemler bir bir çözülecek.
     
Ey sevgili
Ateşin harı nardandır
Aşkın ateşi yardandır
Yara duyulan sevgi yaradandır.    
Hayatın ve yaşamın sırrına ermek, bu dünyaya neden niçin geldiğini bilmek istiyorsanşahıslara değil Allaha yönel. Onun sözlerini, onun ağzından, bildirildiği şekliyle, onun indirdiği kitaplardan oku. Zikrin de fikrin de daima bir olsun. Önce kutsal kitaplara, sonra kalbine bak, göreceksin zamanı geldiğinde ne saklı hazineler sana bildirilecek.