ERDEMİN KÜRSÜSÜNDE DÜŞLERİN ÖTESİNDE
Var oluşun ta kendisidir aslında mutluluk
Farkında olmalı yaşamın özünün
Öz varlığımın derin sessizliğinde
İyimden kötümden ve merhametimden
Yarattığım adalet çarmıha gerdi beni erdemin kürsüsünde
İşte bu yüzden kızıyorum, yeryüzüne gökyüzüne
Dile getirmediğim, benliğimde gevelediğim
Adsız kalmış düş kırıntıları unutmaya direndiklerim
Düşlerin ötesinde özlediğim yitik cennetim
Ruhumu çalmak, tümünü sağmak isterken bedenin
Zehirden hazırlanmış merhemi sürersin ruh yaralarına
Sessizce acı çekersin
Erdemlerinin göz hapsinde, kendi hükmünü vermesini beklersin
Seyredersin uzaktan uzağa yarattığın kendi cinnetini
Delilik bu olmalı
Açmaya başlarsın içindeki zindanlarının kapılarını tek, tek
Kim bilir belki de çözebilirsin zincirlerini
Huzurun aydınlık kapısına ulaşmak özleniyorsa
Bencilliği yoksul bırakmalı
Doyurmalı erdemleri alabildiğine
Marifetle kullanmalı iyiyi de kötüyü de
Çünkü yok edemezsin ikisini de
Gün gelir gafil avlanırsan sevda denen muammaya
Bulursun kendini muazzam bir nehrin kıyısında
Eğer oturursan bu hayat kaynağının kıyısına
Mutlaka sıçrar birkaç damlası sana da
Seçimlerindir mutluluk bilincine ulaştıracak seni
Bilir misin ırkı olmayan tek olgudur sevgi
Her insan kendi içinde biraz köle biraz tanrıdır aslında
Var oluşun en büyük arayışıdır mutluluk insanlar yaşadıkça.
FİDAN KARAKAŞ
...by Christina Nguyen...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder