26 Şubat 2012 Pazar

Kızılderili Duası & Suzanne VALADON

    ...by ..Suzanne Valadon-Houses In The Countryside, 1921


KIZILDERİLİ DUASI

Ey sesini rüzgarlarla işittiğim
Ve nefesi bütün dünyaya hayat veren
Yüce Ruh!
Beni duy!
Ben küçüğüm...ve zayıfım,
Senin kudretine ve hikmetine ihtiyacım var.
Beni güzellikler içinde yürüt,
Ve gözlerime kızıl ve mor gün batımını daima seyrettir.
Ellerimi,yaratmış olduğun şeylere saygı gösteren eller kıl,
Ve kulaklarımı Senin sesini duyacak kadar hassaslaştır.
Beni hikmetli bir insan kıl,
Ta ki,halkıma öğretmiş olduğun şeyleri anlayabileyim.
Ta ki,her yaprakta ve her kayada
Gizlemiş olduğun dersleri öğreneyim.
Senden beni güçlü kılmanı istiyorum,
Ama kardeşimden daha büyük hale gelmem için değil,
En büyük düşmanımla ,nefsimle savaşmak için.
Beni,temiz eller ve şaşmamış gözlerle
Sana gelmeye her an hazır kıl.
Ta ki güneşin batıp gitmesi gibi,
Hayatımda sönüp gittiğinde,
Ruhum utanç duymadan Sana gelebilsin!

LAKOTA KABİLESİNİN REİSİ

2 yorum:

bücürükveben dedi ki...

Kızılderililerin samimi duyguları en bilgeyim diyen kişilerden bile daha güzel, özellikle yaratmış olduğu şeylere saygı duymalarıyla ilgili satır çok dikkat çekici, daha önce de birisinden kızılderililerin bizon vs. yemek amacıyla avladıktan sonra ondan özür dilediklerini duymuştum, bizim dindar ve dini vecibe yerine getirmek için caddelerde danaların ayaklarını, bacaklarını kesmeleri, vinçlere asmalarını hatırladıkça ya da köpeklere, kedilere yapılanları kızılderililer mi ilkel, bizler mi diye soruyorum..

ismail dedi ki...

sevgili Müjde... şu ''bizimkiler'' hakkında söylenecek şeyler varda,söze gelmiyor,akla sığmıyor,sözler yetmiyor.. Kızılderililer hakkında düşüncelerim ise; ''kendini de yiyen iblisin gadrine uğramış,saf kültür'' bence...