Hayatımızdaki koşturmanın arasında bir an durup etrafımıza bakabilsek fark edeceğiz ki, hayat, bize rağmen bildiğini okuyarak devam ediyor ve biz de bu senaryoda çoğu zaman etkisiz elemanlar olarak boşlukları dolduruyoruz.
Neden mi etkisiz eleman diyorum? Alışkanlıklar, çevremizin bizden beklentileri, kısıtlı zamanlara sıkıştırmamız gereken yoğun programlar derken bir bakıyoruz ki, tüm yaratıcılığımızı bir kenara bırakmış her zamanki alışkanlıklarımızla yolumuzda ilerlemeye devam ediyoruz. Bir süre sonra da kendi hayat senaryomuzda neredeyse görünmez olup monotonluktan şikayet ediyoruz.
Bu kısırdöngüyü kırmanın en güzel zamanlarından birindeyiz. Bahar, beraberinde getirdiği sıcacık duygularla yeni başlangıçlara itmiyor mu sizi de? Her sabah hayatınızla ilgili yeni kararlar almıyor musunuz? Bir gün spora başlıyoruz, diğer gün diyete... Fiziksel değişikliklerle başlayan serüvenimiz daha sonra içselleşirken, duygu fırtınaları ile oradan oraya savrulan yüreğimizle mutluluğu yakalamaya çalışırız. Bir bakarız doğanın huzurlu kollarındayız, bir bakarız kitaplara sığınmışız hatta kişisel gelişim kitaplarının içinde boğulmuşuz.
Aslında hepimizin ortak hedefi hayatımızı daha anlamlı kılmak ve inanıyorum ki hedef iyiyse her zaman bir yol bulunuyor. Yeter ki isteyelim ama sadece istemenin yetmeyeceğinin de farkında olalım. Hiç çaba sarfetmeden, hayatımıza değecek sihirli değneği bekleyerek bir ömrü boşa tüketmeyelim.
İstisnasız herkese, tüm canlılara karşı sevgi dolu olmadan, sevginin, aşkın bizi bulmasını beklemeyelim. Aksi takdirde, kalabalıklar içinde yalnız ve sahte sevgilerle avunan gizli mutsuzlar ordusuna katılmak kaçınılmaz olacaktır.
Değer vermeden ve paylaşmadan yaşamak mümkün ama mutlu olmak mümkün değildir. Ailemizle, arkadaşlarımızla kısacası çevremizdeki herkesle birlikte mutlu, huzurlu bir hayat kurmanın yolu, sevmek, değer vermek ve paylaşmaktan geçer.
Dikkat edin, ilişkilerin kırılma noktaları, herkese göre değişiyor gibi görünse de aslında hep aynıdır. İlişkide görünmez olduğunuzu hissettiğiniz an, çöküş başlamış demektir. Sevildiğinizi, değer verildiğinizi hissetmezseniz yalnız hissedersiniz ve siz de değer vermekte zorlanırsınız. Özen gösterilmeyen her ilişkinin sonu hüsrandır. Sadece sevgili ya da eşinizden bahsetmiyorum. Arkadaş ilişkilerinde de bu böyledir akraba ilişkilerinde de.
"Görünür" olun ve çevrenizdekilere de "görünür" olduğunu hissettirin. Karşınızdakinin gözlerinin içine bakarak konuşun, başka şeyler düşünerek gözlerinizi kaçırmadan. Değer verdikleriniz hiç şüphe etmesin sevginizden. Dokunmaktan, sarılmaktan, sevginizi göstermekten korkmayın. Çocuklarınız büyüse de iyi geceler öpücüğünden vazgeçmeyin. Hiç beklenmedik anlarda söylenen "Seni seviyorum" ların büyülü etkisine inanamayacaksınız.
Sevdiklerinizi de ilişkilerinizi de yormayın ki, daha uzun ömürlü olsun...
Sıcacık varlıklarıyla içinizi ısıtan, hayatınızı şenlendirenler hiç eksilmesin hayatınızdan. Hep sevgiyle kalın...
Sibel Onay Baba
http://sibelonaybaba.blogspot.com.tr/2014/04/gorunur-olmak.html#comment-form
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder