36.Kim (dünyevî - dışa dönük şeylerle) Rahmân`ın zikrinden (Allâh Esmâ`sının hakikati olduğunu hatırlayarak bunun gereğini yaşamaktan) âmâ (kör) olursa, ona bir şeytan (vehim, kendini yalnızca beden kabulü ve beden zevkleri için yaşama fikri) takdir ederiz; bu (kabulleniş), onun (yeni) kişiliği olur! ZUHRUF SÜRESİ İnsan niteliğinde Esmaül Husna ya tabi bir donanımdadır ve Akıl diye tabir edilen ancak ve ancak Esma niteliklerini kendinizde açığa çıkardığınızda mükemmeli yapabilen bir kusursuzluğu sergiler çünkü kendini Esma boyutuna açmak tam teslimiyetle olmaktadır o zaman tüm evrenle birlik oluşturulmaktadır ve kişide benlik bilinci oluşmamaktadır işte o zaman İnsan kendini nefsini bilmeye algılamaya başlar ve aynı zamanda da kendini kuşatan o kudreti algılamaya başlar. Esma nın manaları kişi üzerinde açığa çıkar ve İnsan kudretli bir varlık oluşunun mükafatına erer çünkü Esma manaları Allah ın isimleri ve onun yüceliklerini anlatan tanımlardır işte insan fıtratındaki de bu manaları belirli bir sınırlılıkta açığa çıkarmaya başlar Ruhaniyeti gelişir ve artık inanç kaybolur sadece iman olur ve İmanını kazanmış bir kimse çok güçlüdür, korkusuzdur, yaptığını ve konuştuğunu bilir attığı adımı bilir ve çok şey bilir. Ancak diğer hali yaşayan kişinin kendine ait cümleleri yoktur, yaratıcılığı yoktur, kurallarla yaşar ve alışkanlıkları ile nefes alır, korkaktır, egoisttir, sinirlenir, öfkelenir, nefreti hisseder, aşağılayabilir, gerçekten değer vermeyi bilmez, içten pazarlıklıdır an' ı yaşamayı bilmez hep konuşacak boş şeyleri vardır sürekli insanları didikler, hayatın boş sorunlarıyla ilgilenir, duygusal bağımlılıkları çok yüksektir, birilerini kendine itaate zorlar özellikle çocukları gücü varsa o oranda her kim olursa, zalim olabilir, küfür eder, yalan söyler, beddua eder, dedikodu zaten sıradan, başka insanları kınamak, kitaplardan okuduğu kelimeleri papağan gibi tekrardır bilgileri yani ezbercidir anlayış ve kavrama yoktur, bilgisi kendinde Esma ile açığa çıksaydı o zaman daima kendi bilgisi olurdu sözcükleri ve cümleleri ancak özü kaybedeni Esma kuşatmaz ve Akıl denen şey farklı bir şekilde işler, mesela Esma ile kuşanmış bir akıl kendini geriden izler, gözleri arayışta değildir, yürekten bakar bu yüzden baktığını idrak halindedir duyduğunu da, her an sorumluluk taşır yaptığı ve kalkıştığı her şeyde kendini kuşatan ilim onun yaptıklarını sınırsız farklı bir atmosferde anlamlandırır ancak kurallı olanlardan daima birbirinin aynı yaklaşımları görürsünüz ancak Esma yı kendi yaşayan kişinin yaklaşımları zor kestirilir anlaşılmaz farklı ve sıradışıdır, kendine özel zeka gerektiren nitelikler taşır. Mesela bir erkek size asılma eğiliminde bir yaklaşımda bulundu nefsani fıtratta olan bir kadın ya hakaret eder ya da ukalaca bir takım davranışlarla o kişiyi defeder ama Esma ile yaşayan bir kadın asla aynı duruma aynı yaklaşımda bulunmaz her bir asılana farklı gizemli bilmece gibi dakikalar içinde karman çorman bir yaklaşımı sergiler ama temelinde karşısındaki insanı kırmadan onun anlayışında başka bir boyut yaratarak işin içinden çıkar, çünkü kalp kıranın kendi kalbi kırılır Esma niteliği olan kişinin kalbi kırılmaya ve kırmaya kapalıdır o böyle bir şeye teşebbüs etmez bile ve daha da önemlisi asla kimsenin onun kalbini kırmasına da izin vermez bu anlamda çok başka bir zekaya sahiptir ortalama bir insandan, bir bilmecedir ve her an farklı bir soruya sebep olabilir o yüzden insanlar sıradışı olanı çok merak ederler ya da ürkerler ve saldırıya geçerler, ancak kendinde bu niteliği kazanan kişi için en zorlu olan sıradan sohbetler yapmaktır, içinde sıradanlık olan ve bilinçsizlik olan daima zararlıdır insanı kirleten bir zehir gibidir. Çünkü Esma nın niteliklerinde olan her bir cümleden onlarca mana çıkarır ve bazen sadece bir kaç dakikada karşısındaki insanı okur bazen tek bir bakışla okur, kelimelerinden yaşamdaki yerini tesbit eder, bilinç düzeyini bulur, yaptığı hataları ve zayıflıklarını, ama en güzeli de tesbit eder onun içinde, aslında ilk olarak hep en güzele bakan gözleri vardır Esma ile yol alanın, o en özü hemen görendir. yani bakmayı bilendir tabi yanlızca istediğinde, Esma klişeliği engeller ve tekrarı yaşam akarken o da akar hiç bir an aynı değildir ve o bu manzarayı sevmektedir daima mutluluk halindedir ve daima kendi kendine yeterlidir, içinde hemen hiç arzu ve istek yoktur tamamlanmış bir ruh halinde arayışsızdır, tek zaafı öğrenmektir ve daha çok bilmektir, hiç günah işlemeden yaşamak prensibidir ve bu günah konusunda da kendi fıtratına ve nefsine dürüst olarak aklını inkar etmeden yaşar. Korku bilmez ama Allah a karşı bir yanlış yapmaktan ölesiye korktuğundan bilgisi dahilinde olan her konuda yalansız dolansız iş yapar hak yemez. Çünkü Esma yı kendinde yaşayan kişi İmanlıdır artık onun sınırsızlığında en temiz niyetiyle sığındığı o büyük Kudretin dışında hiç bir şey önem arz etmez yaptığı her şeyi o büyük Kudretin ışığını yüceltmek için yapar yani O'na olan sevgisi ve hayranlığı kendisindeki bu temiz duruşu açığa çıkarır ve bunu korumaya gayret eder. Nihayetinde o yanlızlığın içinde yanlız olmadığının net idrakında yaşar ve tek bir an bile bundan farklı bir an bilmez her an kendine dürüst yaşar bu anlamda sürekli gizem dünyasındadır çünkü yaşamdan daima öğrenerek yol alır ve küçücük şeyler onda hayret ve neşe uyandırır kimsenin farketmediği mucizelere tanık olur, bir kuşun camının önüne konması bile onu heyecanlandırabilir. Yaşamı an' ın bilgisiyle ve tanık olduklarıyla ortalama bir insanın algılamadığı başka bir alemden görür ve onun tanık oldukları insanları güldürürken onun yüreğini dağlayabilir sahip olduğu bilgi ve ilim her an akan sonsuz bir nehirdir. İşte Esma nın manalarından kendinde açığa çıkarabilenleri Hz Muhammed Cennet ile mücdelemiştir ancak Benlik zannı ile yaşayanlar zaten Cehennem ile vad olunmuşlardır tabi inananlar mutlaka cennete dahil olacaklardır denir ancak Tüm Kuran benlik zannının büyük şirk olduğundan bahseder zaten tüm dinler insanlara bunu anlatmak için gelmiştir ama insan bunu anlamaktansa başka yolları daima tercih etmiştir en sevdiği tapınmaktır kendi içindeki Kudret i o şah damarından yakın olana ise tamamen sırt çevirmiştir... Sevgi Tama
ruh renklerle rezonansa girer .. yaratıcılık cesaret ister .. Yüreğin bir bildiği vardır , aklın hiç haberdar olmadığı... Yayınlanan eserlerin tüm hakları ait oldukları sanatçılara ve ilgililerine aittir.© Allrights are reserved by the artists who created the works referenced herein...
13 Mayıs 2012 Pazar
Sevgi TAMA
36.Kim (dünyevî - dışa dönük şeylerle) Rahmân`ın zikrinden (Allâh Esmâ`sının hakikati olduğunu hatırlayarak bunun gereğini yaşamaktan) âmâ (kör) olursa, ona bir şeytan (vehim, kendini yalnızca beden kabulü ve beden zevkleri için yaşama fikri) takdir ederiz; bu (kabulleniş), onun (yeni) kişiliği olur! ZUHRUF SÜRESİ İnsan niteliğinde Esmaül Husna ya tabi bir donanımdadır ve Akıl diye tabir edilen ancak ve ancak Esma niteliklerini kendinizde açığa çıkardığınızda mükemmeli yapabilen bir kusursuzluğu sergiler çünkü kendini Esma boyutuna açmak tam teslimiyetle olmaktadır o zaman tüm evrenle birlik oluşturulmaktadır ve kişide benlik bilinci oluşmamaktadır işte o zaman İnsan kendini nefsini bilmeye algılamaya başlar ve aynı zamanda da kendini kuşatan o kudreti algılamaya başlar. Esma nın manaları kişi üzerinde açığa çıkar ve İnsan kudretli bir varlık oluşunun mükafatına erer çünkü Esma manaları Allah ın isimleri ve onun yüceliklerini anlatan tanımlardır işte insan fıtratındaki de bu manaları belirli bir sınırlılıkta açığa çıkarmaya başlar Ruhaniyeti gelişir ve artık inanç kaybolur sadece iman olur ve İmanını kazanmış bir kimse çok güçlüdür, korkusuzdur, yaptığını ve konuştuğunu bilir attığı adımı bilir ve çok şey bilir. Ancak diğer hali yaşayan kişinin kendine ait cümleleri yoktur, yaratıcılığı yoktur, kurallarla yaşar ve alışkanlıkları ile nefes alır, korkaktır, egoisttir, sinirlenir, öfkelenir, nefreti hisseder, aşağılayabilir, gerçekten değer vermeyi bilmez, içten pazarlıklıdır an' ı yaşamayı bilmez hep konuşacak boş şeyleri vardır sürekli insanları didikler, hayatın boş sorunlarıyla ilgilenir, duygusal bağımlılıkları çok yüksektir, birilerini kendine itaate zorlar özellikle çocukları gücü varsa o oranda her kim olursa, zalim olabilir, küfür eder, yalan söyler, beddua eder, dedikodu zaten sıradan, başka insanları kınamak, kitaplardan okuduğu kelimeleri papağan gibi tekrardır bilgileri yani ezbercidir anlayış ve kavrama yoktur, bilgisi kendinde Esma ile açığa çıksaydı o zaman daima kendi bilgisi olurdu sözcükleri ve cümleleri ancak özü kaybedeni Esma kuşatmaz ve Akıl denen şey farklı bir şekilde işler, mesela Esma ile kuşanmış bir akıl kendini geriden izler, gözleri arayışta değildir, yürekten bakar bu yüzden baktığını idrak halindedir duyduğunu da, her an sorumluluk taşır yaptığı ve kalkıştığı her şeyde kendini kuşatan ilim onun yaptıklarını sınırsız farklı bir atmosferde anlamlandırır ancak kurallı olanlardan daima birbirinin aynı yaklaşımları görürsünüz ancak Esma yı kendi yaşayan kişinin yaklaşımları zor kestirilir anlaşılmaz farklı ve sıradışıdır, kendine özel zeka gerektiren nitelikler taşır. Mesela bir erkek size asılma eğiliminde bir yaklaşımda bulundu nefsani fıtratta olan bir kadın ya hakaret eder ya da ukalaca bir takım davranışlarla o kişiyi defeder ama Esma ile yaşayan bir kadın asla aynı duruma aynı yaklaşımda bulunmaz her bir asılana farklı gizemli bilmece gibi dakikalar içinde karman çorman bir yaklaşımı sergiler ama temelinde karşısındaki insanı kırmadan onun anlayışında başka bir boyut yaratarak işin içinden çıkar, çünkü kalp kıranın kendi kalbi kırılır Esma niteliği olan kişinin kalbi kırılmaya ve kırmaya kapalıdır o böyle bir şeye teşebbüs etmez bile ve daha da önemlisi asla kimsenin onun kalbini kırmasına da izin vermez bu anlamda çok başka bir zekaya sahiptir ortalama bir insandan, bir bilmecedir ve her an farklı bir soruya sebep olabilir o yüzden insanlar sıradışı olanı çok merak ederler ya da ürkerler ve saldırıya geçerler, ancak kendinde bu niteliği kazanan kişi için en zorlu olan sıradan sohbetler yapmaktır, içinde sıradanlık olan ve bilinçsizlik olan daima zararlıdır insanı kirleten bir zehir gibidir. Çünkü Esma nın niteliklerinde olan her bir cümleden onlarca mana çıkarır ve bazen sadece bir kaç dakikada karşısındaki insanı okur bazen tek bir bakışla okur, kelimelerinden yaşamdaki yerini tesbit eder, bilinç düzeyini bulur, yaptığı hataları ve zayıflıklarını, ama en güzeli de tesbit eder onun içinde, aslında ilk olarak hep en güzele bakan gözleri vardır Esma ile yol alanın, o en özü hemen görendir. yani bakmayı bilendir tabi yanlızca istediğinde, Esma klişeliği engeller ve tekrarı yaşam akarken o da akar hiç bir an aynı değildir ve o bu manzarayı sevmektedir daima mutluluk halindedir ve daima kendi kendine yeterlidir, içinde hemen hiç arzu ve istek yoktur tamamlanmış bir ruh halinde arayışsızdır, tek zaafı öğrenmektir ve daha çok bilmektir, hiç günah işlemeden yaşamak prensibidir ve bu günah konusunda da kendi fıtratına ve nefsine dürüst olarak aklını inkar etmeden yaşar. Korku bilmez ama Allah a karşı bir yanlış yapmaktan ölesiye korktuğundan bilgisi dahilinde olan her konuda yalansız dolansız iş yapar hak yemez. Çünkü Esma yı kendinde yaşayan kişi İmanlıdır artık onun sınırsızlığında en temiz niyetiyle sığındığı o büyük Kudretin dışında hiç bir şey önem arz etmez yaptığı her şeyi o büyük Kudretin ışığını yüceltmek için yapar yani O'na olan sevgisi ve hayranlığı kendisindeki bu temiz duruşu açığa çıkarır ve bunu korumaya gayret eder. Nihayetinde o yanlızlığın içinde yanlız olmadığının net idrakında yaşar ve tek bir an bile bundan farklı bir an bilmez her an kendine dürüst yaşar bu anlamda sürekli gizem dünyasındadır çünkü yaşamdan daima öğrenerek yol alır ve küçücük şeyler onda hayret ve neşe uyandırır kimsenin farketmediği mucizelere tanık olur, bir kuşun camının önüne konması bile onu heyecanlandırabilir. Yaşamı an' ın bilgisiyle ve tanık olduklarıyla ortalama bir insanın algılamadığı başka bir alemden görür ve onun tanık oldukları insanları güldürürken onun yüreğini dağlayabilir sahip olduğu bilgi ve ilim her an akan sonsuz bir nehirdir. İşte Esma nın manalarından kendinde açığa çıkarabilenleri Hz Muhammed Cennet ile mücdelemiştir ancak Benlik zannı ile yaşayanlar zaten Cehennem ile vad olunmuşlardır tabi inananlar mutlaka cennete dahil olacaklardır denir ancak Tüm Kuran benlik zannının büyük şirk olduğundan bahseder zaten tüm dinler insanlara bunu anlatmak için gelmiştir ama insan bunu anlamaktansa başka yolları daima tercih etmiştir en sevdiği tapınmaktır kendi içindeki Kudret i o şah damarından yakın olana ise tamamen sırt çevirmiştir... Sevgi Tama
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder